Monday 2 December 2013

ADIM ADIM - İyilik Peşinde Koşanlar

Bundan çok değil, 3 - 5 sene öncesine gitseniz ve çevremdekiler ile konuşsanız benim değil 15 km 50 m koşacağıma inanmazlardı.

Bundan yaklaşık iki yıl evvelinde hareket olsun diye SAFA Park'a gittiğimde, parktaki agaçların pek çok kişiden duymaktan bıktığı ama her seferinde gülmekten bıkmadığı şu lafları ettim: "Siz bana saatlerce yürü diyin ama koş demeyin. Ben koşamam" 

Büyük lokma ye ama büyül laf etme demiş büyükler. "Koşamam ben" diye bir şey yokmuş. 

Sonra sevgili Yonca ve pek sevgili diğer koşan arkadaşlarımın da desteği ile gördüm ki; ben kendi hızımda (kaplumbağadan az biraz daha hızlı) koşabiliyorum. Biz hep koşmanın bir yarış olduğunu bilmişiz, "Sonuncu olacaksam koşmama ne gerek var?" diye düşünmüşüz. Ama o iş öyle değilmiş.

İlk gün 50 m ile başlayan koşu maceram gün geçtikçe bir kaç yüz metre sonra km ve sonra nıhayetınde 10 km ye dayandı. . 

Bu sene ise çtayı biraz daha yükseltip, ADIM ADIM ile beraber  Vodafone İstanbul Maratonunda 15 km koşmak için kaydoldum. 17 Kasım'a yaklaştıkça binbir soru kafama doluyor ve ben de onları kafamdan uzaklaştırmak için çeşit çeşit cevaplar buluyordum.

Acaba 15 km yi kosarak bitirebilecek miyim?  Bağış mektubunu kimlere yollayacağım? Onlardan ters bir cevap alır mıyım? Derdimi tam anlatabilecek miyim? Yardım istediğim arkadaşlarım, dostlarım, tanıdıklarım beni destekleyecekler mi? Çıktım bir yola ama sonunu getirebilecek miyim?
ve daha neler neler.... 

En sonunda hepsine bir cevap olarak dedim ki: Korkma!!
Koşamadığım yerde yürürüm, yine de tamamlarım. Hem Istanbul da nereleri yürümedim ki ben? Yardımı da tekerlekli sandalyeye muhtaç, ama bunun için imkanı olmayanlar adına istiyorum. Kendi keyfim için değil ki? Bunun ayıbı mı olurmuş? Hem herkes sadece 10 lira bile yatırsa, onlar damlar damlar göl olur. 

Gün gelip de koşmaya başladıgımda bir tekerlekli sandalye için gerekli paranın yarısına yakın bir miktarı benim adıma Turkiye Omurilik Felçlileri Derneği hesabına yatırılmıstı bile. :) iyi ki varsınız...

Dünyanın farklı yerlerinden, tanıdığım ve hatta sadece fotograf sebebi ile online olarak tanıştıgım, belki bir ya da iki kez yüzyüze görüşebildiğim, yıllarca beraber vakit geçirdiğim arkadaşlarımdan, kuzenlerimden gelen destekler beni öyle etkiledi ki tarifi mümkün değil. Ben o 15 km yi sizlerin destekleri ile bitirdim de zerre farkına varmadım 15000 m koştuğumun. (metre ile yazınca daha havalı duruyor. bir de bunun mm cinsinden havası varki ona hiç bulaşmayalım )

Her bir bağışçıma tek tek teşekkür ettim ama bugün kampanyanın yoğun istek ile 1 hafta daha uzatıldığını ve şu ana kadar TOFD adına 164 sporcunun sadece koşarak ve çevrelerinde farkındalık yaratarak toplam 268 000 TL bağış topladığını ve bu sayede 111 engelli arkadaşımıza akülü tekerlekli sandalyelerinin 14 Aralık'ta sahiplerine teslim edileceğini öğrenince yeniden yazmak ve buradan bir kez daha teşekkür etmek istedim. 
ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM !!

Sandalyelerin teslim törenine tüm koşucular ve bagışçılar davetliymiş. O tarihte ben İstanbul'da olamayacağım için katılamayacağım. Istanbulda bulunanlar için; yapılan o ufak yardımların, insanların yüzünü nasıl güldürdüğünü görmeniz adına detaylarını ögrendiğimde paylaşacağım. Lütfen benim adıma gidin. 

Son haftada bağış yapmak isteyecekler için; acıklama kısmına FRamazanoglu yazmanız bağışların takibi açısından mühim.
bunca laf edip de Istanbul Maratonundan hic fotograf koymamak olur mu? 

Önce çok kıymetli madalyam. :) Bilmeyenler için dip not: derece mühim değil, önemli olan yarıda vazgecmemek ve 15 km yi tamamlayarak finish e varmak. Tamamlayan herkes da bu güzel madalya ya hak kazanıyor.



Başlamaya az kaldı! Heyecan bolca!

Eşi için de yürüyormuş.
"Bak kızım eşimin doğum ve ölüm tarihlerini de sırtıma işledim, onları da çek. Olur mu?"

Yolun yarısını geçtik neredeyse!

Telefonu başkasına vermeyi akıl edemeyince, böyle oluyor.
Ders alındı; seneye başkalarından rica etmeyi unutmayacağım.


Haliç kıyısından. Bitişe az kaldı.

300 m sonra 15 km tamamlanmış olacak !!! 


No comments: