Friday 6 December 2013

Dubai Trafiği ile imtihan

İstanbul'daki birisine buradaki trafikten bahsetmek küfür gibi oluyor. Biliyorum!

Insanın suratına kötü kötü bakıp "Sen benim eve kaç saatte gittiğimi biliyor musun?" dediklerini de gayet iyi biliyorum.
Kabul. İstanbuldaki trafik kötü, kötü ve yine kötü ama şu var ki orası hep kötüdür. Bir sabah işe gelirken 15 dk da gelip, aynı saat ve aynı yolu kullanarak ertesi gun 1,5 saate gelmezsiniz. Olay sabitlenmiştir. 15 dk lık yolu her daim 1,5 saatte gelirsiniz. O gün bir süpriz olursa 1 saatte eve varırsınız o başka.

Burada ise tahmin edilemez bir bilinmezlik durumu var. Her daim şantiye modunda olan bir şehirden bahsediyoruz. Akşam üstü evimden çıktığımı ve bir saat sonra evime gelmek istediğinde yolun değiştiğini ve başka bir yol bulmak zorunda kaldığımı bilirim. Her şeyi bitmiş yolun aylarca -nedeni net olmayan bir sebeple- önüne bariyerler konularak kapatıldığını da bilirim. Evin hemen arka tarafındaki bir mekana gidebilmek için şehrin yarısını dolanmak zorunda kaldığımı da.

Buradaki yollar bukalemun gibi bir gün o şekli alır bir gün bu şekli alırlar. Yolun her işi tamamlanana kadar seyyar tabelalar sürekli sizi başka yerlere yönlendirir, dün olmayan yollara sokar. Geçici yapılan yolları bile özene bezene kaliteli bir şekilde asfaltlanır hemen.

Bu şehirde de yollar kayboluna kayboluna ögrenilir. Ama bir farkla; burada adresleri net alamazsınız ve karşınızdakinin tarif ettiğinden bulmaya çalışırsınız. Yeni yeni sokaklara, caddelere isim vermeye bu sene başladılar diyebilirim. Ama kimsenin alışkanlığı değişmediği için henüz, yol sorduğunuzda aşağıdaki gibi cevaplar alırsınız.

-Eti salat ın binayı geçtikten sonra....
( O bina hangisiydi? tepesinde top olan mı yoksa yanlarında kule gibi olan mıydı?)

- pepsi kavşağının altından sağa sap.
(bir pepsi gördüm galiba da.. o neredeydi ki?)

- bayrağa gelmeden sap
(ne bayrağı yahu!?)

-amip benzeri kavşaktan sapacaksın
(amip ???)

- national paint köprüsünü geçtikten sonra .......
(koprü üstünde national paint in reklamı mı var acaba?!!)

falan filan..

Şu anda da bu tarifler hala devam etmekte. Ama yavas yavas yolların isimleri caddelerin isimleri konuyor veya değistiriliyor.
Değiştiriliyor derken tam anlamı ile değişiyor. Eskiden Emirates Road dediklerine yeni bir isim bulup başka bir yola Emirates Road demeye karar verebiliyorlar.

E o zaman tarifler sırasında şöyle diyaloglar başlıyor.

 - "Emirates road dan geleceksin"
- "Eski olan mı? yeni olan mı?"
- kaç tane Emirates road var?
- bilmiyorum, geçenlerde değiştirildiğini duydum. Sen hangisine göre tarif ediyorsun?
- aa değişmiş mi? Ama ben tek bir Emirates Road biliyorum. O da yeni mi, eski mi bilemeyeceğim. Şehre yeni geldim de.
- !! ???
ve en nihayetinde yine o eski bildik, "Uzerinde karga olan elektrik direğinden sağa sapacaksın abi" moduna geçeriz.













No comments: